21 Eylül 2008 Pazar

Bazı Oyun Cezaları

Bazı oyunların sonunda, gülmek ve eğlenmek amacıyla oyunu kaybeden kişilere cezalar verilir. Bu cezalar zamanla değişebilir ve yenileri ortaya çıkabilir. Belli başlı cezalar aşağıda sıralanmıştır:
  • Arkadaşlarının en güzelinin önünde diz çök, en akıllısının önünde eğil ve içlerinden en çok sevdiğini öp.
  • Yerde duran kabın içindeki sütü yalayarak iç.
  • Ayna ol: Cezalı arkadaşların önüne gidilir, onlar ne yaparsa taklit edilir.
  • Tek elinle bir paketi sarıp iple bağla.
  • Odanın bir köşesinde şarkı söyle, öteki köşesinde dans et, üçüncüsünde ağla ve dördüncüsünde gül.
  • Alfabeyi tersten oku.
  • Bir tekerleme söyle.
  • Bir elmanın kabuğunu hiç koparmadan soy.
  • Tek ayak durarak ayakkabını çıkar, giy.
  • Dört ayak yürü.
  • Kollarını kavuşturup yere boylu boyunca uzan ve kollarını açmadan ayağa kalk.
  • Amuda kalk.
  • Takla at.
  • Odadan iki bacaklı çık ve altı bacakla geri gel (bir sandalye ya da sehpa taşıyarak).
  • Öyle bir soru sor ki, tek cevabı "Evet" olsun.
  • İsim-Şehir-Bitki-Hayvan

    Önce bir tablo çizersin bu tabloya İsim,şehir,bitki,hayvan,eşya,artist ve sonuna not yazarsın bir kişi içinden alfebeyi sayar yanındaki kişi ona dur değince sayan kişi durur kaldığı harfi söyler bununla ilgili İsim, şehir bitki hayvan eşya artist bulunur eğer doğru bulduysan sana 10 puan gelir eğer hepsini bildiysen 60 puan alırsın.

    Amiral Battı

    İki oyuncuyla oynanır. İki oyuncu da kağıtlarına iki büyük kare çizer. Bunları enine ve boyuna 10’ar çizgiyle 100 kareye bölerler. Küçük kareleri tanımlamak amacıyla, büyük karelerin üst tarafına A’dan başlayarak harfler, sol kenarın da 1’den 10’a kadar rakamlar yazılır. Büyük karelerden biri oyuncunun kendi savaş alanı, diğeri rakibinin savaş alanıdır. Her oyuncu kendi savaş alanının kareleri içine gemilerini yerleştirir: Bir adet Amiral (XXXX ile gösterilir), iki adet Kruvazör (XXX ile gösterilir), üç adet Muhrip (XX ile gösterilir) ve dört adet Denizaltı (X ile gösterilir). Oyunculardan biri, elindeki boş kareler üzerinden, önce bir rakam sonra da bir harf söyleyerek rakibinin gemilerinin karesini bulmaya çalışır (oyundaki ifadesiyle rakibinin bir karesine ateş eder). Bulduğunda (isabetli atışta) da gemiyi batırmış olur. Örneğin 6’nın C’si, 2’nin F’si, 10’nun D’si gibi. Gemileri saldırıya uğrayan oyuncu da karşısındakine, "Amiral yara aldı", "Bir denizaltı battı" türünden bilgi verir. Üç atıştan sonra sıra öbür oyuncuya geçer. Oyunu, tüm gemileri önce kim batırırsa o kazanır.
    Kareli ya da düz bir kâğıda, düzenli aralıklarla soldan sağa ve yukarıdan aşağıya, hayali bir kare oluşturacak biçimde eşit sayıda noktalar koyulur. Örneğin, 10 x 10 bir kare oluşturacak gibi 100 adet nokta işaretlenir. Oyun iki kişiyle oynanır. Oyunu başlatan kişi, iki noktayı birleştiren bir çizgi çeker. Amaç çizgileri kareye tamamlayarak, en çok kutuyu elde etmektir. Son çizgiyi çizip kareyi tamamlayan oyuncu, karenin içine kendi işaretini koyar (örneğin, adının baş harfini). Rakipler birbirlerine kutu kaptırmamaya bakarlar. 100 karelik bir bir oyunda 51 ve daha fazla kare alan oyunu kazanır.

    Bom Oyunu

    “Bom Oyunu"nda, gene 8-10 ya da daha çok sayıda kişi oturarak bir halka oluşturur. Oyunculardan biri "Bir"den itibaren sırayla saymaya başlar. Sayarken oyuncunun, beş, on, on beş gibi beşin katlarının yerine "Bom" demesi gerekir. "Bom" demeyi unutarak sayı söyleyen oyuncu oyundan çıkar. Hiç yanlış yapmayarak sona kalan kişi oyunu kazanır. Oyunu biraz zorlaştırmak için üçün ya da yedinin katları da “Bom” olabilir.

    Yüksük Oyunu

    "Yüksük oyunu", küçük çocukların sevdiği bir oyundur. Ebe seçiminden sonra yüksük bir yere saklanır. Ebe yüksüğe yaklaşırsa, çocuklar hep bir ağızdan "sıcak", uzaklaşırsa da "soğuk" derler. Bu oyun, yüksüğün yerini belirtmek için el çırparak da oynanır. Ebe saklanan yüksüğe yaklaştıkça el çırpma kuvvetlenir, uzaklaştıkça yavaşlar.

    İp Atlama

    İp atlama 2 türden oluşan erkek ve kızların beraber oynadığı bir spor dalıdır. Genelikle bu sporu kızlar yapar ama bazı erkeklerde yapabilir. Unutmayın bu spor çok önemlidir. Nasıl Oynanır? bu oyun 1 kişi veya 3 kişi ile oynanır. 3 kişilikte 2 kişi ipi tutar. diğeri ise atlar.1 kişilikte ise ipin bir ucunu sağ ele diğer ucunu sol ele alarak atlanır.

    Bilye Oyunu

    En eski çocuk oyunlarından biridir. Bilye denen küçük, sert küre biçiminde toplarla oynanır. Roma İmparatoru Augustus Caesar’ın da çocukluğunda bilye oynadığı bilinmektedir. Eskiden yuvarlak çakıllar ya da meyve çekirdekleri bilye olarak kullanılırken, 18. yüzyılda mermer bilyeler yapıldı. Bilye oyunlarının adı ve kuralları oynandığı ülkeye göre değişiklik gösterir. Türkiye'de renkli cam bilyelere "misket" denir. En çok oynanan bilye oyunları ise “tumba”, “kuyu” ve “Üçgen”dir.
    Bilye oyunlarında ortak nokta, bilyeyi yuvarlayarak başka bir bilyeye çarptırmak ve onu kazanmaktır. Bilye, kıvrılan işaret parmağının içine oturtulur ve başparmakla itilerek atılır. "Kaptan Oyunu"nda, bilyeler yerde açılan belirli sayıda çukura önceden saptanmış bir sıraya göre sokulmaya çalışılır. Bunu başaran oyuncu, rakibinin bilyesine atış yapma hakkı kazanır.

    On Pas

    Sınıf mevcudu iki grup oluşturacak şekilde ayrılır. Kura çekilir. Kurayı kazanan grup oyuna başlar. Topu alan takım kendi takım arkadaşlarıyla paslaşmaya başlar. Kendi aralarında paslaşırken yüksek sesle birer birer ona kadar bu paslaşmaya devam eder. Paslaşma devam ederken topun yere düşmesi, rakip takımın eline değmesi veya rakip takımın eline değip yere düşmesi halinde saymaya sıfırdan başlanır. On pası tamamlayan takıma bir puan verilir. Topu puan alan takım oyuna sokar. Grup içinde paslaşırken rakibi de tutma, çekme ve itme olmayacaktır.

    Top Yetiştirme

    Öğretmen öğrencileri iki gruba ayırır.Gruplar arka arkaya sıraya dizilir. Öğrenciler bacaklarını omuz genişliğinden biraz fazla açarak beklerler. Grupların başındaki öğrencilerde bir tane top vardır. Öğretmen başla deyince öndeki öğrenci topu bacak arasından arkadaki öğrenciye verir. Bu şekilde öğrenciler topu yere düşürmeden en arkadaki öğrenciye ulaştırır. Topu alan arkadaki öğrenci öne gelerek bacak arasından topu arkadaşına verir oyun bu şekilde devam eder. İlk baştaki öğrenciye top tekrar geldiğinde topu öğretmene getirir.

    İstop

    İstop’ta oyuncular bir daire oluşturur. Oyunu başlatmak için oyunculardan biri ebe olur. Ebe, oyunculardan birinin adını söyleyerek topu havaya atar. Top yere düşerken, adı söylenen oyuncu topu havada yakalarsa, başka birinin adını söyleyerek topu yeniden havaya atar. Topu havada tutamayan oyuncu, topu yerden eline aldığında "İstop!" diye bağırır. Kaçışan oyuncular "İstop" dendiği anda oldukları yerde durmak zorundadır. Bu durumda ebe, duran oyunculardan birini topla vurmaya çalışır. Vurulan oyuncu bir puan kaybeder ve ebe olur. Üç kere vurulan kişiye bir ad takılır.Ve oyuna o adı ile devam eder. Top atılırken gene aynı isim söylenir.Altı kez vurulan kişiye ise bir ceza verilir.Oyuncunun bir eşyası saklanır ve oyuncu o eşyayı ip uçları ile bulur.Oyuncu eşyaya yaklaşınca sıcak uzaklaşınca soguk denir.Ve böylece oyun devam eder. bu oyun oynanırken oyuncular arkasına bakamazlar sadece elleriyle yeri yoklayabilirler.

    Yakan Top

    Bu oyun hız, isabet ve esneklik ister. Kızlı-erkekli gruplarla oynandığında ve gruplar adaletli bir şekilde yapıldığında dünyanın en zevkli oyunlarından biri haline gelir. Oyuncular yakan top oynarken iki gruba ayrılır. İlk grup 6 - 7 metrelik bir alana karşılıklı olarak yerleşir, diğer grubun amacı ise ilk grubun ortasında çılgınlar gibi oradan oraya koşmak ve vurulmamaktır. Birinci gruba X, diğerine Y dersek durum şöyledir:
    Topla oynayan ekip, yani X, değişik stratejiler kullanarak Y'yi vurmak ve oyun dışına çıkarmak ister. Y'nin amacı ise vurulmamak ya da kendilerine atılan topu yakalamaktır. Y ekibinden biri topu yakaladığında "can alır", bunun anlamı, o oyuncunun vurulsa bile oyundan çıkmayacağıdır (Aldığı can kadar vurulma hakkı vardır). "Can alma" meselesi yüzünden yakan topun en favori atışı basketbolda "bounce pas" olarak anılandır.
    X grubu bütün Y'leri oyun dışında bıraktığında roller değişir ve X Y'nin, Y X'in yerine geçer.

    Yağ Satarım Bal Satarım


    Kaç kişiyle oynanır: Ne kadar çok oyuncu olursa o kadar zevkli olan bir oyundur.
    Malzemeler: Mendil dışında malzemeye ihtiyaç yoktur.
    Nasıl oynanır:Bir ebe vardır ve diğerleri çember oluşturup yere çökerler. Ebe elinde bir mendille, “yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş ben satarım” diyerek etraflarında dolaşır. Sonunda mendili birinin arkasına koyar ve koşmaya başlar mendili bıraktığı kişi kalkıp ebeyi kovalamaya başlar. Eğer ebe yakalanmadan onun yerine geçebilirse, diğer oyuncu ebe olur. Eğer yakalanırsa tekrar ebe olur.

    Dokuz Taş

    Dokuz Taş, dokuz adet taş (ya da onun yerine geçebilecek nesne) yardımıyla oynanan bir çocuk oyunudur. En az 8-10 kişiyle oynanır.
    Çok da ağır olmayan taşlar üst üste dizilir. Sonra oyunu oynayan çocuklar (ya da oyuncular) kendi aralarından bir ebe seçerler, ebe topu taşlara vurur ve taşlar yıkılınca kaçar. Başka bir kişi yıkılan taşları hemen tekrar dizmelidir, dizemezse oyunu kaybeder.

    Uzun Eşşek

    Öncelikle bir hakem seçilir. Hakem genellikle grup içindeki en kilolu kişi veya o an oyunu oynamaya fiziksel bir engeli olan kişi olarak belirlenir. Hakem "Yastık" olarak adlandırılır. Uzun eşek hakem olmadan oynanamaz.
    Oyuncular eşit sayıda iki gruba ayrılır.Bir grubun en az 3 kişi olması gerekir. İlk "yatacak" takım kura ile belirlenir. Yastık sırtını bir duvar veya ağaç gibi sağlam bir yüzeye dayar. Yatacak takımın ilk oyuncusu kafasını yastığın bacakları arasına sokarak omuzlarını yastığın bacaklarına dayar, takımın diğer üyeleri de kafalarını sırayla öndeki arkadaşlarının bacakları arasına koyarak, öndeki arkadaşların bacaklarına sarılırlar. İkinci takım mensupları koşarak sırayla diğer takımın sırtına atlar ve bir eşeğe biner gibi otururlar.Atlamanın şiddetiyle yatanlar annhh, unnh, ihh, onhh gibi sesler çıkarabilirler.Bu gibi seslere alışmanız gerekir.Ayrıca uzun eşeğin önemli kurallarından biri de hep atlayan birinin olabileceğidir.Yani bir kişi seçilebilir.Bu isteğe kalmış.Her iki gruba da atlar.Fakat hiç yatmaz.
    Atladıktan sonra yukarıdakilerin hareket etmeleri yasaktır. Birinci amaç yatan takımı atlamanın şiddetiyle devirmektir. Devrilen takım tekrar yatar. Atlayanlar yere değerse kaybetmiş olurlar ama yatmazlar yerine sayışma yapılırlır ve yatacak grup böyle belirlenir..
    Eğer yatan takım devrilmemişse ve atlayan takım oyuncularından hiç biri yere değmemişse şu şarkı söylenir.
    Bizim köyün imamı,Alttan verir samanı,Üstten çıkar dumanı.Çattı da pattı kaç attı?
    Bu şarkı bittiğinde atlayan takımın ilk atlayan mensubu yastığa parmaklarıyla 1 veya 2 işareti yapar.Fakat oyunun asılında 5 kadar bir sayı da tutulabilir. Yatan takımın ilk mensubu da "çift" ya da "tek" diye bağırır ve eğer atlayanların gösterdiğinin tek mi çift mi olduğunu bilirse, atlayan takım yatar. Yoksa yatanlar tekrar yatar.
    Belinden, boynundan, dizlerinden rahatsızlığı olanların kesinlikle oynamaması gerekir. Çok kilolu kişiler diğer takımda sakatlık yaratacağından oynatılmamalıdırlar.
    Bilimsel araştırmalara göre bu oyun insanı güçlendiriyormuş ve zorluklara karşı güçlenmesini sağlıyormuş. Eski Türkler'de güçlü olmalarının nedeni bu oyunmuş.
    Bu oyun genellemesine göre kaç kişi yatarsa ondan iki fazla kişi atlar.Yoksa yatanların devrilmesi mümkün değildir.Kızlarda bu değişir.kaç erkek yatmışsa onun iki katı kadar kız atlar.Böylelikle demokrasinin ilkesi olan eşitlik sağlanır.Ayrıca kızların başka haklarıda vardır.Yatanlar üzerinde hareket edebilirler ve yatanlar çok güçülüyse bir kişiyi daha alabilirler.Yatması için bir erkek alabilirler böylece eşitlik sağlanır.Çünkü aksi taktirde eşitlik sağlanamaz.
    Bu oyunda yatanlar sıkı sıkı birbirine kenetlenmelidirler.Eğer yatanlar çok iyi kenetlenmişse atlayanların yenme şansı düşer.
    Ayrıca bu oyunda kızlar erkekler diye oynanıyorsa kızlara şu haklar tanınır:
    1)İlk erkekler yatar.
    2)Kaç erkek yatmışsa onun 3 katı kadar kız atlar.
    3)Kızlar 1 den 10 kadar bir rakam tutabilir.Erkekler ise sadece 1 ve 2 rakamlarını tutabilir.
    4)Kızlar erkekler üzerinde hareket edebilirler ama erkekler hareketedemez ederlerse yatarlar. 5)Erkekler kızlar üzerinde sadece 10sn durabilirler.Daha fazla duramazlar.Kızlar ise 2dk dururlar daha fazla dursalar bile yatmazlar.

    Körebe

    Körebe bütün dünyada yaygın bir şekilde oyananan bir çocuk oyunudur
    Körebe olarak adlandırılan oyuncunun gözleri bir mendil veya bir eşarp gibi bir malzemeyle bağlanır ve ebe etrafını göremez hale getirilir. Diğer oyuncular körebenin etrafında dolaşır ve ona dokunurlar. Körebe onları yakalamaya çalışır. Körebe birini yakalarsa hemen adını söylemelidir. Eğer yanlış ad söylerse oyun tekrar başlar ve Körebenin ebeliği devam eder. Eğer yakaladığının adını doğru söylerse yakalanan ebe olur.